Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
(*) Doğa yasaları sarkacın bir o yanında, bir bu yanında rasgele değiştirilemez. Eğer evren birçok kez bir o yana bir bu yana gidip geldiyse ortaya çıkmış olabilecek birçok çekim gücü yasası uyarınca, çekim gücü öylesine zayıf kalmış olurdu ki, genişlemenin başlangıcını toparlayamazdı evren. Evren bir kez böylesi bir çekim yasasına mahkûm edilirse, artık bir daha sarkacın öteki ucundaki deneyimi geçiremez ve bir daha yeni bir doğa yasasına kavuşamaz. Bu nedenle evrenin var olmasından çıkarabileceğimiz sonuç, ya evrenin belirli bir ömrü olduğu ya da sarkacın hem o yanında, hem bu yanında uygulanan doğa yasalarının belirli ve sınırlı bulunduğudur. Eğer fizik yasaları bir o uçta, bir bu uçta rasgele değiştirilmiyorsa, hangilerinin değiştirilmesine, hangilerinin değiştirilmemesine olanak verilip verilmediğini belirleyen kurallar var demektir. Bu kurallar da var olan fizik yasaları üzerine yeni fizik yasalarını oturtacaktır. Bu noktada dil zenginliğimizin azaldığını fark ediyoruz. Böyle bir fizik yasasını ifade için elimizde hazır bir deyim yok. Bu konularla epey ilgisiz faaliyet gösterenler "metafizik" ve "parafizik" deyimlerini kullandılar. En iyisi "trans-fizik" demek olur herhalde.
Sayfa 277 - Onuncu Bölüm - Sonsuzluğun İpucuKitabı okudu
_Tinin Görüngübilimi, bilincin değişiminin yolculuğunun betimidir. _Her şey kozmik tinin görüngüleridir. Bu gerçekliklerin dışında aşkın bir varoluş bulunmaz. Her şey bu dünyada olup biter ancak bilen özne ile bilinen şey mesela bilinç ve dünya aynı şeydir. Hepimiz her şeyi kapsayan kozmik ruhun parçalarıyızdır. O tekil ve tüm olan tin'dir.
Reklam
Genelde zihin-beden sorununa çözüm olarak "spekülasyonlar" sunulur, ama bunlar hiç işe yaramaz; çünkü sorunun üç yüz yıldır hiçbir tutarlı tanımlaması yapılamamıştır.
Darwin de aynı fikirde olduğunu açıkladı ve retorik yaparak "beynin bir salgısı olan düşünce, maddenin bir özelliği olan yerçekiminden neden daha şaşılacak bir şeydir ve zihinleri neden meşgul eder?" sorusunu sordu.
Descartes da kendi zihin ve zihin-beden ikiliği kuramını mekanik felsefe çerçevesinde geliştirmişti ve bu kuram hâlâ zihinsel yapımız üzerine yapılan tartışmaların klasik konusudur. Şahsen ben bu kuramın büyük bir yanlış anlama olduğuna inanıyorum. Descartes'ın kendisi de, mantıklı bir açıklama yolu bulma arayışındaydı. Organik ve organik olmayan dünyanın mekanik felsefeye göre açıklanabileceğini göstermek istiyordu. Ancak insan doğasının temel özelliklerinin bu sınırları aştığını ve bu terimlerle anlatılamayacağını savundu. Temel örneği ise, insan dili ve özellikle de düşüncelerimizi yeni ve sınırsız yollarla ifade etmek için kullandığımız o "muhteşem buluş"tu. Ona göre bu sonsuz ifadeler, bedensel durumumuz tarafından kısıtlandırılır, ama bedenimiz tarafından belirlenmez; koşullara uyum sağlar ama koşullar nedeniyle ortaya çıkmaz: İşte bu önemli bir ayırımdır.
_Vatanınız, anneniz gibidir. Her kim vatanınızı aşağılıyorsa, hem size, hem annenize hem de atalarınıza düşmandır ve o her kim olursa olsun çekinmeden suratına bir yumruk indirin ve o kansızlarla mücadele edin. _Oyun başlasın! _Tek millet, tek devlet, tek lider, büyük Almanya. _Gelecek ya bizim olacak ya da ortada gelecek diye bir şey
Reklam
Sanat Felsefesi, Estetik, Schiller, Ressamlar
_Alçak bir takım ihtiyaçların tatmini için kullanılan yetenek, güya artistik bir şekil verir kirli bir muhtevaya. Sanatçı, zayıflık ve kötülükle insanları aldatır ve kendilerini aldatmalarını kolaylaştırır. Sahtekârdır çünkü manevî susuzluklarını temiz bir kaynaktan doyurduklarına ikna eder onları. Sanat’ın nimetinden mahrum kalınan böyle zamanlar
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
122 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.